TÜRKİSTAN’DA YAŞAYAN ÖLÜLER ve MAKBERDEKİ DİRİLER
TÜRKİSTAN’DA YAŞAYAN ÖLÜLER ve MAKBERDEKİ DİRİLER Ümmet’in en büyük musîbeti çocuklarının zihnini saran mustağrib virüsüdür. Dev ağaçları kemiren bir kurt gibi, mustağrib virüs de ruhumuzu
TÜRKİSTAN’DA YAŞAYAN ÖLÜLER ve MAKBERDEKİ DİRİLER Ümmet’in en büyük musîbeti çocuklarının zihnini saran mustağrib virüsüdür. Dev ağaçları kemiren bir kurt gibi, mustağrib virüs de ruhumuzu
Sabah 8.30 sularında uçak havalandı. Her saniye Medine’ye daha yakınız. Layık olmadığım halde O’na (sallallahu aleyhi vesellem) gidiyorum.
İngilizler, sahabenin yürek fethiyle girdiği Hindistan’ı, sömürü, şarkiyat ve misyonerlik yollarıyla kuşatıp, istila etti. Büyük mücadeleler ve on binlerce şehitten sonra Hindistan düştü, haydutlara teslim oldu.
Bütün bunlar kiminle olacak deme! Dünyanın her yerinde Kapitalizmanın ve insanlığı sömüren krallıkların sona erdiğini haykıran milyonlarca kardeşin var.
Pazar günü on sularında Kazablanka’ya indik. Havalimanından şehir merkezine kara trenle gittik. Bazen lüks evler, genel de ise gecekondular arasından geçerken ülke isimleri farklı olmasına rağmen İslâm şehir geleneğinin hemen her yerde aynı olduğu, çoğunluğunu sefillerin oluşturduğu toplum yapımızda bir parçada sefihlerin yaşadığı gerçeğini bir kez daha müşahede ettim.
Bir yerden diğerine seyahat etme anlamına gelen “Rıhle” genelde âlimlerin, özelde muhaddislerin hadis öğrenmek, bildiklerini tevsik etmek için yaptıkları ilim yolculuklarını ifade etmek için kullanılır. Görsel temsilidir.
Şehrin Şam tarafından girişinde ilk olarak “Yeşil Kubbeli Cami” görülüyor. Etrafı lüks konutlarla çevrili bu camiyi kadim zamanların hatırasıdır zannıyla ziyaret ettik, ikindi namazını orada kıldık. Vakit namazlarında ancak iki üç cemaati olan bu ulu mabedi birkaç ay önce vefat eden Halebli bir tüccar yaptırmış. Çevredeki konutlar ise Halebli Hristiyanlar’a ait.
Medine’de Ravza merkezli bir hayat var… Yeşil Kubbe’den başlayarak yakın mesafede Uhud’a ulaşan, uzak mesafede ise bütün İslam Coğrafyası’nı kuşatan bir manevi iletişim ağına tanık oluyorsunuz.
Kardeşim!
Bizler de o has odada ve daha başka görev alanlarında ötelerden çağrılana kadar ödevlerimize devam edeceğiz.
Dinle ey Mısır! Hz. Resulullah (sallalahu aleyhi ve sellem) konuşuyor, ya da seni İslam’la şereflendiren ashab konuşuyor desem bana kulak verir miydi?