MUCİZELERİN İNKARI
Öztürk, risâletin şahidi olan mucizelerle alakalı da şunları söylemektedir: “Hissî mucizelerle ilgili rivayetlerin haber-i vahid türünden olması ve kesin bilgi değeri taşımaması gibi teknik konular
Öztürk, risâletin şahidi olan mucizelerle alakalı da şunları söylemektedir: “Hissî mucizelerle ilgili rivayetlerin haber-i vahid türünden olması ve kesin bilgi değeri taşımaması gibi teknik konular
Allah Rasûlü , etrafı dağlarla çevrili bir beldede Mekke’de Dünyaya geldi. O doğduğunda insanlar ne Roma okullarını, ne Yunan filozoflarını, ne de Hind felsefesini biliyordu.
Oryantalistler, Kur’an’ın mazi fiil yerinde muzariyi kullandığını, böyle bir kitabın “i’câz”ından söz edilemeyeceğini iddia ederek Müslüman zihinleri iğva etmektedirler. Oryantalistlerin işaret ettiği ayetlerin manalarını idrak
İsrail ordusuna konuşan bir haham, “Kur’an en büyük düşmanımızdır. O, Müslümanların elinde olduğu müddetçe onlarla anlaşmamız nasıl mümkün olabilir ki?” demişti. Geçen asrın başlarında Libya’yı
Öztürk, i’câzı ile Arab’ın en büyük ediplerini ilzam eden Allah Kelâmı etrafında şüpheler oluşturmak için, Kur’an’daki tekrarları hata bağlamında zikreder Oysa Arap edebiyatına vâkıf olanlar,
“Sırası gelmişken şunu da belirtelim ki dil, üslup ve ifade düzeyindeki mükemmelliğe atfen Kur’an’ın Arapça değil “Rabça” olduğuna ilişkin popüler söylem de gerçeğe tekabül etmemektedir.
DOĞU TÜRKİSTAN İSLAM DEVLETİ* Alem-i İslam bugün büyük bir kuşatma altında… İki asırdır ideolocyalarda kuşatmayı yaracak çareler arıyoruz, yenildikçe yeniliyor, ezildikçe eziliyoruz. İz de belli,
Kadınların büyük acılar çekmesinin baş müsebbibi erkeklerdir. Allah’a ve Rasûlü’ne düşman olanların uydurduğu “çağdaş hayat” yalanı içinde kadının, kadınlığını istismar etmek için kaç milyon cümle
Vasiyet, halidi bir İslam geleneğidir. İnsanlara istikamet üzere nasıl yaşanılabileceğini gösteren Peygamberler, dünyadan ayrılırlarken geride bıraktıklarına “müstakim” olarak kalmayı vasiyet ettiler. Onlar, sadece vasiyet etmekle
KADIN, CAMİ, CEMAÂT ve ÖZGÜRLÜK İslâm, insanın dünyaya günahsız geldiğini kabul eder ve ona günah işlemeden nasıl yaşayabileceğinin yolunu gösterir. Fıtratındaki kodlara uygun olarak kadını