
FATİH’İN SON DERSİÂM’I: MUHAMMED EMİN SARAÇ
Kadîm zamanlardan geçen asra kadar, çocuklar erken yaşta medreseye kaydolur, İslâm harflerini öğrenir, her fenden kitaplar okur, metinler ezberlerdi. Ezberlenen metinler, hoca huzurunda takrir edilir,

Kadîm zamanlardan geçen asra kadar, çocuklar erken yaşta medreseye kaydolur, İslâm harflerini öğrenir, her fenden kitaplar okur, metinler ezberlerdi. Ezberlenen metinler, hoca huzurunda takrir edilir,

Devlet-i Aliyye’nin Ufkunda Bir devletin hukuk nizamı Allah ﷻ ve Rasûl ﷺ buyruğu çerçevesinde teşekkül ederse mahkemeleri adalet dağıtır. İktisadı bereket, cemiyeti saadet membaı olur.

İltifatta ya da alkışta itibar arayanlar millet hayatında “iz” bırakamaz. Allah’ın rızâsına talip olanlar ise İslâm’a yol açar, put kırar, vakit tamam olunca da yeni bir dünyanın
Kitap da O’nu açıklayan, hayata taşıyan Sünnet de ortada… Kur’ân-ı Kerîm’i indiren, Rasûlü’nü (ﷺ) gönderen Allah Azze ve Celle, kitabına dair şöyle buyurmaktadır: “Ona önünden

Vardar Nehri çağlayıp akarken biz de kenarında çay yudumladık, maziye dair derin muhabbetlere daldık. SULTAN FATİH’İN RÜYASI Sultan Fatih Muhammed Han Hazretleri’nden bahsederken tahsilini Bosna’da

Üsküp’e gidiyoruz…Köy camilerindeki minareleri görünce “Rumeli İslâm toprağı. Buralar bizim, bizim kalacak!” diye haykırası geliyor insanın… Üsküp’teyiz… Zihnimde Yahya Kemal’in “Kaybolan Şehir” şiiri olduğu hâlde

Allah Azze ve Celle de Kitab’ı Kur’ân-ı Kerîm de tektir. Çünkü hakikat tektir. İnsan eliyle Tevrat’a, Zebur’a ve İncil’e beşer kelamı karışınca hepsi mutlak manada

Kur’ân-ı Kerîm’de yolculuk yapmak; sürekli yenilenmek, daimi bir iman, ilim ve hikmet ziyafetine nail olmak demektir. Mü’min, akan bir nehir gibi ter-ü taze olan ayetleri

Ümmet Kur’an-ı Kerim’e hem bugünün hem de yarının sorunlarını çözen bir kitap olarak baktı. Her şeyi önce onda aradı. Okunduğu mekânlarda abdestsiz dolaşmadı. Bir hafız

İsrail ordusuna konuşan bir haham, “Kur’an en büyük düşmanımızdır. O, Müslümanların elinde olduğu müddetçe onlarla anlaşmamız nasıl mümkün olabilir ki?” demişti. Geçen asrın başlarında Libya’yı